Doğadaki İnsan Serdar Kılıç’ın Dağ Evi – Nerede – Nasıl Gidilir
Doğa ve macera tutkunlarının en büyük hayalidir; balta girmemiş ormanlarda kendi elleriyle yapmış olduğu evde kalmak. TRT’nin ‘ Doğadaki İnsan ‘ belgeselini hazırlayan ve yöneten Serdar Kılıç, bu hayali ekranlar karşısında gerçekleştirdi ve binlerce insan severek takip etti. Takip edenlerden biri de bizdik. 7 Eylül 2022 tarihinde bu dağ evine gitmek üzere yola koyulduk. Doğadaki İnsan Serdar Kılıç’ın Dağ Evi hakkında soruları ve cevapları bu yazımızda bulacaksınız.
Doğadaki İnsan Serdar Kılıç’ın Dağ Evi Nerede?
Serdar Kılıç’ın dağ evi Bolu Mudurnu Taşkesti sınırları içinde bulunuyor. TRT’nin ‘Doğadaki İnsan’ belgeselini hazırlayan ve sunan ünlü belgeselci ve doğa insanı Serdar Kılıç ekranlar karşısında bu evi kendi elleriyle hazırlamıştı. Yol tarifi almak isterseniz internet ya da navigasyon yerine çevre halkına güvenin.
Doğadaki İnsan Serdar Kılıç Dağ Evine Nasıl Gidilir?
Bolu Mudurnu sınırları içerisinde yer alan Serdar Kılıç’ın dağ evine ‘Gülderen 61 Alabalık Ve Dinlenme Tesisini’ geçtikten hemen sonra, dağa çıkan OGM’nin açtığı toprak ve taşlı yollardan 4×4 bir arabayla gitmek oldukça basit ve kolay. Serdar Kılıç dağ evine internet üzerinden verilen haritalara güvenerek ormandan gitmeye kalkmayın. Ormanda OGM tarafından teyit edilen ayı, geyik gibi vahşi hayvanlar var.
Serdar Kılıç Dağ Evi İçinde Kalabilir Miyiz?
Ne yazık ki Serdar Kılıç Dağ Evi ‘nin içinde kalmak yasak. Kapılar da zaten kilitli. Güvenlik kameraları ile evin çevresi izleniyor. Yolunuz düşerse veya gitmek isterseniz kamp yapmak zorundasınız.
Serdar Kılıç Dağ Evine Giriş Ücretli Mi?
Doğadaki İnsan Serdar Kılıç’ın Dağ Evi ‘ne giriş için belli bir ücret ödemenize gerek yok. Girişler tamamen ücretsiz.
Bizim Serdar Kılıç Dağ Evine Gidiş Hikayemiz
Biz Bolu’ya bağlı Ilıca Köyü’nde bir otelde konakladığımızdan yola Ilıca üzerinden başladık. İnternetteki haritalar ve navigasyon 1 saatlik yol olduğunu gösterdiğinden yürüyerek gidelim dedik. Siz sakın böyle bir hata yapmayın. Dağlık alanlar olduğundan navigasyon ve haritalar yanlış patika ya da süre verebiliyor. Asfalt yol üzerinde 30-45 dakikalık yürüyüşümüz sonunda navigasyon yine 1 saatlik yol olduğunu gösteriyordu. Geri dönme düşüncesi kafamıza yatıyordu ki traktörüyle yoldan geçmekte olan bir amca traktörüne alıp ‘nereye gidiyorsanız bırakayım’ dedi. Amcaya gideceğimiz yerden ve rotadan bahsettik. Amca ise oraya ormandan gitmenin çok zor ve tehlikeli olduğunu, daha kolay bir yol olduğunu söyledi. Bu arada yoldaki manzaraları biraz daha yüksek ve üstü açık bir araçtan görmek daha zevkliymiş onu anladım. Bolu’ya taşınırsam ilk işim bir traktör almak olacak.
Asfalt yoldan dağa çıkan toprak yola girdik ve traktörle olmasına rağmen oldukça rahat çıktık. Bizi traktörüyle dağın ortasına kadar çıkartan amca OGM’ye getirdi. Bu sefer de bu samimi ortamın misafiri olduk. Onlar da bu maceramızda bize yardımcı olmak istediler, arabayla bizi evin önüne kadar bıraktılar. Yemek yiyip, etrafı gezdikten sonra geldiğimiz yolu yürüyerek geri döndük. Bolu insanın bu misafirperver ve yardımsever hareketleri sonucu 6 saat içinde yolculuğumuzu bitirmiştik. Şimdi neden internet yerine çevre halkına güvenin dediğimi daha iyi anlamışsınızdır.
Gidecek ve gezecek olanlara şimdiden keyifli gezmeler dilerim.