Anadolu Kavağı Gezilecek Yerler

İstanbul’da olsa da gittiğinizde Ege’de bir balıkçı kasabası hissi veren ve bence en iyi yürüyüş yollarından biri olan Anadolu Kavağı Sahili. Bir yanda denize sıfır yalı ve villalar sizi mest ederken, bir yandan da temiz denizi ve manzarasıyla görenleri kendine hayran bıraktırıyor. Çardaklarda oturanlar, bir kamp sandalyesi atıp oturanlar ve amatör balıkçılar… Kafasını dinlemek isteyen herkes bu sessiz, sakin ve huzurlu yerde oturmuş. Denize kıyısı olan her ilçede sahil var fakat sanki burası ayrı bir güzel. Mutlaka görmelisiniz.

Anadolu Kavağı gezilecek yerler denildiğinde akıllara ilk olarak Yoros Kalesi gelir. İstanbul’un Anadolu Kavağı’nda yer alan bu kale, İstanbul’un fethi öncesi ve sonrası gibi tarihi dönemlerde stratejik bir öneme sahipti. İlk olarak Roma döneminde inşa edilmiş olan kale, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları tarafından da kullanılmıştır. Yoros Kalesi, Boğaziçi’nin eşsiz manzarasına hakim bir konumundadır ve günümüzde bir ziyaretçi cazibe merkezidir. Ziyaretçiler, kaleyi gezerken tarihi dokusunu ve mimarisini yakından inceleyebilir, İstanbul’un tarihî geçmişi hakkında bilgi sahibi olabilirler. Ayrıca, kaleye çıkarak Boğaziçi’nin muhteşem manzarasını seyredip, anın keyfini çıkarabilirsiniz. Yoros Kalesi, İstanbul’un kültürel ve tarihî mirasını yaşatan önemli bir simgedir. ‘Yoros Kalesi’ne Nasıl Gidilir’ diye sorarsanız linke tıklamanız yeterli olacaktır. Tam Konum: Yoros Kalesi, Anadolu Kavağı, Beykoz

Hiçbir işletmenin bulunmadığı Yoros Kalesi’nin hemen yanı başında bulunan bu seyir terasında, Boğaziçi’nin sularının üzerinden geçen gemileri izlemek, Marmara Denizi’nin enginliğini seyretmek ve karşı kıyıda yükselen Anadolu Hisarı’nın siluetini seyretmek mümkündür. Maviye ve yeşile açılan terasın kendine özgü atmosferi ve muhteşem manzarası, ziyaretçilere İstanbul’un tarihini ve doğal güzelliklerini bir arada deneyimleme fırsatı sunar. Termosunuzu, kamp sandalyenizi ve masanızı alıp gözünüze bir yer kestirin ve oturun. Aman dikkat. Burası tatil günleri oldukça kalabalık olabiliyor. Ayrıca sıcak yaz günlerinde bile içinizi titretecek kadar rüzgar eser. Tam Konum: Nur Banu Sultan Seyir Terası

Kitaplara, destanlara ve söylentilere konu olan gizemli bir mekandayız. Anadolu Kavağı gezilecek yerler denildiğinde ilk akıllara gelen yerlerden birisi de hiç şüphesiz Yuşa Tepesi’dir. Tepe, ismini Hazreti Yuşa’nın türbesinin burada bulunduğu düşüncesinden almaktadır. Bir rivayete göre Hazreti Yuşa, Hazreti Musa ile Boğaziçi’ne kadar gelmiş ve Hazreti Yuşa bu tepede vefat etmiştir. Kabrini de Kanuni’nin süt kardeşi Yahya Efendi’nin bulduğu düşünülmektedir. Türbenin içerisinde bulunan camii de 1863 yılında Sultan Abdulaziz tarafından restore edilmiştir. Boğazın 4 manevi koruyucusundan biri olan Yuşa Tepesi maneviyat açısından kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biridir. Tam Konum: Yuşa Hazretleri Tepesi, Anadolu Kavağı, Beykoz

Sahibinin çok kibar ve ilgili olduğu bir işletme ile karşınızdayım. Aslında işletme demek biraz resmi kalır. Çünkü kendinizi köye tanımadığınız akrabalarınızı ziyarete gidiyor gibi düşünebilirsiniz. Tek fark buradaki akraba sıcak ve samimi sohbetleri ile seviliyor. Tamamen organik olan yumurtaları, sebze ve meyveleri ile oldukça lezzetli malzemeleri var. Çocuklarınız ile gelip çocuğunuzu kedi, köpek, tavuk ve hatta geyiklerle baş başa bırakıp, doğayla biraz olsun vakit geçirebilirsiniz. Tam Konum: Hieron Doğal Yaşam Bahçesi

Anadolu Kavağı Gezilecek Yerler listesi hazırlarken biraz zorlandık açıkçası. Çünkü tarihi mekanlardan başka çok gezilip görülecek yerler yok. Ama Anadolu Kavağı İskelesi’nden indiğinizde kafanıza göre sokaklara girmek bile burayı gezmek için yeterli kalacaktır. Sokakları ve evleri o kadar sıcak ve samimi hissettiriyor ki size, kendinizi İstanbul’dan Ege’ye, bir kasabaya ışınladığınızı düşünüyorsunuz. Sokak sokak gezmek hatta o sokaklarda kaybolmak bir gezginin en keyif aldığı aktivitelerden biridir. Bu sebeple Anadolu Kavağı’na geldiğinizde sokaklarda kesinlikle kaybolun. Renk renk çiçeklerle döşeli duvarlar, yine renk renk boyanmış kapılar ve kendiliğince dekore edilmiş kapı önleri hayatınızı kesinlikle birkaç saniyeliğine romantikleştiriyor. Bu kapı önlerinde fotoğraf çekilmeyi ihmal etmeyin.

Keçilik Koyu, İstanbul Boğazı’nın şehrin Anadolu Yakası’na doğru yaptığı küçük girintidir. Anadolu Kavağı ile Poyrazköy arasında yer alıyor. Hemen hemen Yoros Kalesi’nin altlarına denk geliyor. Genişliği yer yer 5 metreye ulaşabilen, yaklaşık 50 metre uzunluğunda bir kumsalı vardır. Kumsaldan sonra sık ormanlarla kaplı yükseltiler başlar. Bu dik yükseltiler yüzünden kara yolu ile ulaşım yok. Bu sebeple buraya gelmek için en iyi seçenek tekne kiralamaktır. Zaten genelde yazın İstanbul’dan ayrılmayanlar ya da hafta sonu dinlenmek isteyenler tekne ya da yat kiralayıp bu koya gelir, ve bu koyun yeşil sularında yüzerler. Orada yüzebilir miyiz demeyin, boğaz suyu oldukça temiz ve serindir. Tam Konum: Keçilik Koyu, Anadolu Kavağı, Beykoz, İstanbul

Anadolu Kavağı İskelesi’nden hemen düz devam ettiğinizde balık restoranlarının içinde bulunan tarihi bir çeşmedir. 1785 yılında yapılmıştır. Bu mermer çeşmenin ön ve arka yüzünde birer kurna, iki yanında 15 kurna, toplamda 17 kurnası vardır. Çeşmenin üzerinde bir de Osmanlıca yazılan kitabe bulunmaktadır. Sıcak yaz günlerinde giderseniz mataralarınızın bitmesini dert etmezsiniz.

İlk yapımı 1585’e kadar uzanan Midilli Ali Reis Camii Anadolu Kavağı İskelesi’nin hemen karşısındadır. Oldukça küçük bir yapı olan bu caminin fark edilmesi de oldukça zor. Çünkü küçücük bir minaresi var. Caminin banisi olan Midilli Ali Reis’in kabri de caminin bahçesinde yer alır. Anadolu Kavağı’na geldiğinizde hem 429 yıllık bu küçük ve şirin camiyi görebilir hem de ibadetlerinizi gönül rahatlığıyla yapabilirsiniz.