21 Mart 2023

Aksiyon Dolu Yabancı Dizi Önerileri

İzleyince bırakmayacağınız, bağımlılık yapan bir seriyle karşınızdayım. Aksiyon dolu Yabancı Dizi Önerileri bu listede.

LOST (IMDb 8.3) ( Disney+)

Finaliyle hala tartışmalara konu olan, günümüz yetişkinlerinin efsanevi dizisi ”LOST”. Unutulmayacak diziler listesine de adını yazdıran Lost, gerçekçi bir kurguya sahip olsa da bir yandan da gelişen olaylarla fantastik özelliğini sürdürüyor. Ülkemize gelmesi biraz uzun sürse de geldiği gün ortalığı ayağa kaldırmıştı. Sidney’den Los Angeles’a giden bir uçak tropik bir adaya düşer. Ama bu ada öyle sıradan bir ada değildir. Bu ada öyle bir ada ki adada kutup ayıları, atlar, adayı koruyan hayaletler var. Ve nasıl oluyorsa yolunu kaybederek ya da kazara bu adaya gelen insan sayısı oldukça fazla. Uçakta bulunan bütün yolcuların enterasan hayat hikayeleri ve  kendine has kişilikleri ile her oyuncuyu izleyiciye benimseten Lost, merak uyandıran sonları, süpriz senaryoları ile izleyiciyi kendine bağlamakta bir numara. Fantastik içeriklere yer versede insanı felsefik ve dini açıdan da düşündüren bir özelliğe sahip.  Lost efsanesini izlemeyen kalmasın.

GAME OF THRONES (IMDb 9.5) ( Blu TV)

Yabancı dizi önerileri Game Of Thrones ile devam ediyor. ”Winter is coming” dizinin en akılda kalıcı cümlelerinden biri. Daha ilk bölümden bu sözle ne demek istenildiği aslında anlaşılıyor. 7 krallık birbirleriyle acımasız bir taht savaşı verse de, herkesin ortak tek bir düşmanı vardır. White walkers. Bu 7 krallığı koruyan kuzeyin en ucunda olan  ”The Wall” White Walkers için aşılmaz bir engel olmaktan kalkacaktır. Ak Gezenler bütün krallığın gündemindeyken, ailesinin intikamı için sürgün edildiği topraklardan krallığa gelen” Mother Of Dragons” yani Daenerys Targaryen, Ak Gezenleri yenmek için bir umut olacaktır. Ne yazık ki Daenerys Targanyen’ın geliş sebebi bu değildir. Demir tahtın tek gerçek varisi olduğu iddiasıyla 7 Krallığa savaş açar. 7 krallığın ”Iron Throne” için verdiği kıyasıya mücadele ve aralarda dönen entrikalar diziye vazgeçilmez bir hava katıyor. Sırasıyla ölen karakterler genellikle sizi üzmez. Dünya genelinde başyapıt sayılan Game Of Thrones, izlenilmesi gereken ilk yabancı dizi olmalı.

VIKINGS (IMDb 8.6) ( Netflix)

Bana kalırsa Viking dizisi Viking’lerin tarihini en iyi ve gerçekçi anlatan dizidir. Kanada – İrlanda ortak yapımı olan Vikings dizisi, Viking tarihinde önemli bir rolü olan Ragnar Lodbrok’un hayatını anlatır. Bir çitfçi olan Ragnar Lodbrok aynı zamanda bir denizcidir. Kral Haraldson’un uyarılarına rağmen batı yönünde denize açılmaya kararlıdır. Batıya yelken açıp İngiltere’ye varan Ragnar, İngiltere topraklarının bereketini anlar. Böylelikle halkı batıya yelken açmaya davet eder. Zenginlikleri artınca Ragnar, Kral Haraldson ile teke tek savaşır ve kral olur. Kral olmak istemeyen Ragnar’ın hayatı İngiltere’ye ayak bastığı ilk andan itibaren değişir. Başına bir sürü bela alır. Ragnar ve oğullarının kaderin pençesinde hayatları, sürekli değişen ve şüpheye düşüren felsefik – dini değerleri, epik sahneleri, bilinmez bir gerçeklik taşıyan batıl inançları ile izleyiciyi kendine hayran bıraktırıyor. Kadrosuyla, senaryosuyla, müzikleriyle benim izlerken zevkten dört köşe olduğum bir dizi. Ragnar’ın ve sonrasında oğullarının yaşadığı gizem ve savaş dolu hayatlarını izlemeyen kalmasın.

PEAKY BLINDERS ( IMDb 8.8 ) ( Netflix )

Efsanevi dizi Peaky Blinders’ı izlemek için birkaç neden söyleyeceğim. Benim gibi entrika, savaş, kavga, dövüş, aşk ve şehvet sevenler hemen koşup diziyi izleyecek. Peaky Blinders 1890-1900 yıllarının İngiltere’sinde yükselmeyi ve zenginliği kafasına koymuş ganster ailesi olan Shelby ailesinin hayat hikayesini anlatır. Gerçek bir  hayat öyküsünü anlatan bu dönem dizisi, dekor ve kostümleriyle o zamanlarının atmosferini ve İngiltere’nin o kasvetli kirli havasını mükemmel bir şekilde yansıtıyor. İzlemek için ilk nedenimiz bu. İkinci nedenimiz ise gerçekliğe yakın oyunculuklar. Cillian Murphy ve Paul Anderson’un başta gelen oyunculukları taktire şayan. 3.nedemiz  ise soundtrack’ler. Hastası olduğumuz Arctic Monkeys grubunun müziklerini kulağınız hemen kapacaktır. Ve son nedenimiz ise dolgun bir senaryo bütünlüğü olması. Dizinin kadın ve erkek oyuncularının hayatlarını ne kadar derin ve karmaşık bir labirent gibi dursa da profesyonel bir incelikle izleyiciye benimsetilmiş. Gelmiş geçmiş en iyi dönem dizisi olarak göstereceğim Peaky Blinders, sokak çetelerinin kavgaları, dünya savaşının etkileri profesyonel bir gerçeklik ile yansıtmıştır.

BREAKING BAD(IMDb 9.5 ) (Netflix)

Yabancı dizi önerileri listesine bu efsaneyi eklemezsek olmazdı. Filmi izlemeyenlerin bile konusunu bilip bir gün izleyeceğim dediği, en yüksek IMDb puanına sahip Breaking Bad dizisi, bir kimya öğretmenin ölümün eşiğinde hayatını anlatır. Lisede kimya öğretmeni olan Walter White utangaç ve özgüvensiz birisidir. Üstelik öğrencilerin pekte ciddiye almadığı bir öğretmendir. Bir gün akciğer kanseri olduğunu öğrenir ve bu onun hayatının dönüm noktası olur. Doktoru az bir ömrü kaldığını söyleyince Walter White kendini ailesine ömür boyu yetecek kadar para kazanmaya adar. Kimya bilgisini kullanarak yer altı dünyasında uyuşturucu işi yapmaya başlayan Walter kısa sürede paraya para demez ve zengin olur. Bu paralar ona eksik olan özgüvenini verir ve asla durmaz. Heisenberg takma ismiyle Walter yeri geldiğinde katil bile olur. Walter’ın gerçekten iyi bir karakter mi yoksa tam aksine korkak kötü bir karakter mi olduğunu anlamamızı sağlar. Psikolojik analizlerle karakterleri izleyiciye benimseten Breaking Bad, karakter gelişim / değişim konusunun en iyi işlendiği dizidir.

SHERLOCK ( IMDb 9.1 ) ( Prime Video )

Herkesin bildiğine emin olduğum Sherlock ile devam ediyoruz listemize. BBC tarafından 2010 yılında yayınlanan Sherlock kısa süre de geniş bir hayran kitlesine sahip oluyor. Konusu her bölümde farklılık gösterse de aslında ana bir düşman söz konusu. Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan Sherlock Holmes karakteri, dizinin Sherlock’una ilham veriyor. Dizinin senaristi olan Steven Moffat, orjinal Sherlock’u değiştirmeden günümüz teknoloji dünyasına uyduruyor. Ve diziyi efsane yapan başrol oyuncusu Benedict Cumberbacth, sesiyle, duruşuyla ve hatta çocuksu yüzüyle bile izleyenlere tarif edilemez bir zevk veriyor. Her ne kadar dizi diye bahsetsem de bir film de diyebiliriz. Çünkü bir sezonu 2-3 bölümden oluşuyor. Her bölüm 1.5 saat sürüyor. Senarist ve Sherlock kadar ayrıntıları iyi göremeyip anlayamayanlar, tekrar tekrar izleyip olayları daha sağlam bir şekilde görebilirler. Az bölümleri olduğundan çok bir şey kaçırmazlar. Kör atış yaparken bile tutturan zeka küpü Sherlock’u izlerken karakterine, hareketlerine ve zekasına hayran kalacaksınız.

BLACK MIRROR (IMDb 8.8 ) ( Netflix )

Black Mirror… Namı değer kara ayna. Neden bu diziye böyle bir isim konuşmuş hiç düşündüğünüz mü? Ayna derken sadece bildiğimiz aynayı düşünmeyelim. Bu aynayı bir çeşit cam olarak düşünelim. İçini ya da dışını gösteren aynalar. Günlük hayatta gözlerimizin en çok baktığı şeydir kara ayna. Telefon, televizyon, bilgisayar, tablet vs. Bunlara bir de Black Mirror’un gözünden bakalım. Black Mirror 4 sezondan oluşuyor ve bölüm sayısı sezona göre değişiyor. Her bölümün konusu farklılık gösteriyor. Ama genel olarak ütopik bir dünyada, süper ötesi bir teknolojinin varlığı söz konusu iken olabilecek insan hayatını anlatıyor. Bölüm sonları ise iç karartıcı yani gerçekçi bitiyor. Pembe bir dizi değil kesinlikle. Psikolojiniz böyle bir diziye hazır olmayabilir. Bölümleri analiz edip devam edin ya da etmeyin derim. Ama benim için Black Mirror teknolojinin faydasından çok zararlarını gösteren hiciv türünün bir başyapıtıdır.

PRISON BREAK (IMDb 8.3 ) ( Netflix )

Suçsuz yere hapse giren ve yakında idam edilecek abisini kurtarmak isteyen inşaat mühendisi Micheal Scofield, abisini hapisten kurtarmak için küçük bir suç işler ve hapse girer.  Bir dahi olan Michael, kaçış planını vücuduna dövme olarak kazır. Bu dizide en etkileyici özelliklerden birisidir kuşkusuz. Üstelik planı kusursuz bir şekilde düşünüşü bir dahi olduğunun kanıtıdır. La Casa De Papel’de ki profesör Michael’in yanında halt yemiştir belki de. Tartışmasız birinci sezon dizinin en iyi sezonuydu. Karakterlerin derinlemesine analiz edilmesi ve kaçış planlarının payı bu konuda çok büyük. Bu özelliği sayesinde filme aşırı bağlanıp daha ilk sezondan büyük bir keyif alacaksınız. Kesinlikle diziyi bırakamayacaksınız. Bazılarının dünyanın en iyi ilk 3 dizisine girer dediğini duyar gibiyim. izlemeyen kalmasın kesinlikle.

LA CASA DE PAPEL ( IMDb 8.5 ) ( Netflix )

Yabancı dizi önerileri listesinde sonlara geliyoruz. Çeşitli illegal işlere bulaşmış bir grup kişinin bir araya gelip bir dahinin planına hayat verdiğini düşünelim. Bu plan öyle bir plan ki hazırlanışı yıllar sürmüş ve öğretmen tarafından öğrencilerine ders gibi en ince ayrıntısına kadar anlatılmış. Planın asıl sahibinin ismi ise Profesör. İspanya’daki bir bankayı soymaya dayalı bu planın gerçek sahibi. Herhangi olası kötü bir durumda bile planı hazır. Karakterlerin kimisi maalesef ölüyor. Kimisi de bankadan çaldığı milyon dolarla dünyanın bilinmeyen yerlerinde elinde kadehiyle hayatını yaşıyor. İşte böyle bir dizi. Akıl oyunlarına şaşırsanız da, filmin bence akılda kalıcılığını artıran en büyük özelliği sağlam bir kurguya dayanması ve karakterlerin oyunculukları. Başta Alvaro Morte’ninve tabii ki Ursula Corbero’nun oyunculukları taktire şayan. Diziye bambaşka bir hava katan soundtrackler ise herkesin diline dolanacak cinsten. İlk 2 sezonu bana kalırsa mükemmeldi ve bitirilmesi gerekirdi. Ama çok talep olduğundan 5 kısım daha çekildi ve finali yaptı. İzlemeyen kalmasın.

MR. ROBOT ( IMDb 8.7 ) ( Prime Video )

‘Fu*k Society’ sözünün anlam bulduğu bu dizi, gündüzleri bir siber güvenlik şirketinde çalışıp geceleri hacker’a dönüşen anti-sosyal bir kişiliğe sahip olan Elliot’un hayatını anlatır. Bir gün çalıştığı şirketin bilgileri bir grup bilgisayar korsanı tarafından ele geçirilir. Bu grup Elliot ile iletişim kurar. Zaman zaman kullandığı uyuşturucu ve ilaçlarla, çocukluğunda uğradığı travmaları unutmaya çalışan Elliot, bu bilgisayar korsanlarının kurduğu FSociety grubuna katılır. Dizi Elliot karakterini siber bir suçlu olarak ele almaktan çok psikolojik bir karakter olarak inceler. Kamera çekimi, replikleri ve oyuncularıyla mükemmelliği yakalayan dizi, zaman zaman sizi sıksa da sonu için bırakmamanızı tavsiye ederim.