Beşiktaş’ta Gezilecek Yerler
İstanbul’un Anadolu yakasını daha çok seviyor ve diğer kıtada gezilecek yer bulmakta zorlanıyorsan, şunu sakın unutma. Tek değilsin. 🙂 Bağdat caddemiz, koskoca sahillerimiz, Kadıköy’ümüz, Üsküdar’ımız varken Beşiktaş’mış Beyoğlu’ymuş, onlar ne ayol. Ama şimdi şöyle bir su götürmez gerçek var ki, buraların da mimari yapıları çok güzel. Evet trafiği, insan kalabalığı oldukça can sıkıcı ama ya binalar… Onların da güzelliğini görüp gerçek bir İstanbul havası almamız lazım. Oldu da Beşiktaş’ı gezmek istediniz ya da işiniz düştüğü için gitmek zorunda kaldınız, o zaman sizlere biraz rehberlik yapalım. Anadolu’dan Avrupa’ya geçmiş mazlum köylüler gibi hissetmek istemiyorsanız okumaya devam edin. Beşiktaş’ta gezilecek yerler nerelermiş beraber bakalım.
Çırağan Caddesi

Evet, şimdi Beşiktaş’a varmak için en makul yol olan vapuru kullandın ve Beşiktaş İskelesi’ndesin. Hemen sağında Bahçeşehir ve MSGS Üniversitesi var. O tarafa doğru giderseniz neredeyse her sosyal medya hesabında gördüğümüz Çırağan Caddesi var. Evet, o meşhur yol hemen burası. Çok yakın. Çırağan Sarayı’nın ve Yıldız Parkı’nın hemen karşısında. Bu yolu mutlaka yürümelisin. Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan yerlerin başında gelir burası. Dört mevsim farklı güzellik vaat ediyor bu ağaçlı yol. Hangi mevsim yürürsen yürü, aşık olacaksın bu yola.
Yıldız Parkı Korusu

Çırağan Caddesi’nde beş dakika yürüyünce Yıldız Parkı Korusu hemen ayağınızın altında olacak zaten. Buraya da her mevsim gelmelisiniz ama altını çizmek isterim ki özellikle bahar aylarında gelin. Hem kasım ayı hem de nisan ayı. Ağaçlar, bitkiler her zamankinden daha güzel görsel şölen sunacak sizlere. Yıldız Parkı’nda 3 adet köşk mevcut. Bu köşkler bazı zamanlar kahvaltı ve kahve hizmet veriyor. Bunlar dışında koru içerisinde bir de Beltur mevcut. Yani ister elinizde yemeğinizle pikniğe gelin, isterse eliniz boş gelin; aç kalmazsanız. Yıldız Parkı’na otobüs ile gelmek isteyenler için sitemizdeki Yıldız Parkı Korusu yazımızı okumalı. Bu konuyu ayrıntılarıyla o makalede işledik.
Çırağan Sarayı

Gelelim İstanbul’u İstanbul yapan saraylardan birine. 19. yüzyılın sonlarında Sultan Abdülaziz tarafından inşa ettirilen Çırağan Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun zarafetini ve ihtişamını yansıtır. Neo-Barok ve Osmanlı mimarisinin birleşiminden oluşur. Sarayın dış cephesi, taş işçiliği ve zarif detaylarla süslenmişken, iç mekanları ise lüks mobilyalar, büyük avizeler ve muazzam bir ihtişama sahiptir. Çırağan Sarayı, zamanında Osmanlı padişahlarının yazlık sarayı olarak kullanılmış, günümüzde ise otel ve etkinlik alanı olarak hizmet vermektedir. Boğaz’a sıfır konumu ve muazzam manzarası ile hiç şüphesiz ziyaretçilerine eşsiz bir atmosfer sunar. Bilgilendirmemizi ve güzellememizi yaptığımıza göre gelelim gerçeklere. Sarayı dilerseniz otel olarak dilerseniz çay ya da kahvaltı mekanı olarak kullanabilirsiniz. Tabi rezervasyon şartıyla. Ne yazık ki fiyatlar çok çok uçuk. Fakat burası bir Osmanlı sarayı, ‘fiyatını hak ediyordur’ diye düşünebilirsiniz. Ama kesinlikle normal gelirli aileler için değil. Çünkü otelin gecelik fiyatı 25 bin TL. :’)
Dolmabahçe Sarayı

Şimdi Beşiktaş iskelenin sağ tarafına değil de sol tarafına doğru gidelim. Birazdan bahsedeceğim Deniz Müzesi’ni geçtikten sonra Dolmabahçe’ye varacağız. Burası Çırağan’a göre daha mütevazi ve daha “Sanat toplum içindir” anlayışını benimseyen bir saray. Çünkü Müzekart’la girişler ücretsiz. Burayı imkanınız varsa her zaman ziyaret etmelisiniz. Çünkü kendisi dışında kocaman bir bahçesi, müzesi ve daha fazlası var içerisinde. Üstelik ücretsiz diyorum. Sadece bir kere Müzekart çıkarıyorsunuz. Üstelik sarayın hem dışı hem içi o kadar harika ki, kafanızı yere eğemeyeceksiniz. Çünkü dış mimarisi ve tavan işçiliği kendine hayran bırakıyor. Bir günde boyun fıtığı oluşma garantisi veriyorum. Önemli bilgilere geçelim. Cumhuriyetten sonra Mustafa Kemal bu sarayda aralıklarla 4 yıl boyunca kalmış ve burada vefat etmiştir. Saray genel olarak 3 bölümden oluşur. Bunlar selamlık, harem ve Muayede Salonu’dur. Dolmabahçe Sarayı 14.595 metre karelik alan üzerine inşa edilmiştir. İçerisinde 285 oda, 44 salon, 68 tuvalet, 6 hamam var. Bu arada sarayı pazartesi gezmeyi düşünmeyin çünkü kapalı. 🙂
Resim Müzesi

Dolmabahçe Sarayı’na kadar geldiyseniz mutlaka burayı da gezersiniz. Çünkü Resim Müzesi sarayın içerisinde bulunuyor. Resim Müzesi, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden Cumhuriyet dönemi başlarına kadar olan dönemin sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Müzede sergilenen başlıca sanatçılar arasında Osman Hamdi Bey, Hoca Ali Rıza, İbrahim Çallı, Feyhaman Duran gibi önemli isimler yer almaktadır. Bu sanatçılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ve erken Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde önemli izler bırakmışlardır. Dolmabahçe Sarayı’nın ana bölümünden bağımsız olarak, Resim Müzesi’ni gezmek mümkün. Beşiktaş’ta gezilecek yerler denildiğinde hiç şüphesiz akıllara ilk gelen yerlerden birisidir. Üstelik hemen yanındaki kocaman bahçesinde Limonluk Kafe var. Yemek ya da çay – kahve yapmak isterseniz fiyat olarak da makul bir yerdir. Kesinlikle gidilmesi gerekir.
Deniz Müzesi

Dolmabahçe’ye gelmeden hemen solunuzda bulunan bu müze, Türkiye’nin denizcilik tarihine ışık tutan önemli bir müzedir. Denizcilik kültürüne dair pek çok objeyi sergileyerek ziyaretçilerine Osmanlı döneminden Cumhuriyet’e kadar olan denizcilik tarihini aktarır. Müzede, eski denizci kıyafetleri, gemi maketleri, denizcilik araç gereçleri, eski haritalar ve diğer önemli denizcilik belgeleri bulunmaktadır. Ayrıca, Türk denizcilik tarihinin önemli figürleri ve olaylarına dair belgeler de müzenin koleksiyonunda yer alır. Müze, özellikle denizcilik meraklıları ve tarihseverler için eşsiz bir deneyim sunar. Beşiktaş’taki bu kültürel alan, denizci ruhunu yaşatırken, aynı zamanda Türkiye’nin denizcilik geçmişine dair önemli bilgiler edinmek isteyenler için harika bir ziyaret noktası.
Ihlamur Kasrı

Beşiktaş’ta gezilecek yerler arasında bulunan Ihlamur Kasrı, Sultan Abdülmecid döneminde yaptırılmış olup, Osmanlı’nın geç dönem barok mimarisini yansıtan etkileyici bir yapıdır. Beşiktaş ve Nişantaşı arasında yer alan kasra, toplu taşıma araçlarıyla kolayca ulaşabilirsiniz. Ihlamur Kasrı’nın tarihî dokusunu keşfedip, yemyeşil bahçesinde huzurlu bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca kasrın içinde bulunan müzede Osmanlı dönemine ait sanat eserlerini görebilir ve kafesinde dinlenebilirsiniz. Haftanın her günü ziyarete açık olan kasrı, makul bir giriş ücreti karşılığında gezebilirsiniz. Müze kartı olanlar ise ücretsiz giriş yapabilirler. Bahçesinde fotoğraf çekmek serbest, iç mekânlarda profesyonel çekimler için izin almanız gerekir. Bu zarif yapı, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle Beşiktaş’ta mutlaka görülmesi gereken bir yer. Sitemizde yer alan ayrıntılı Ihlamur Kasrı yazımıza kesilikle göz atmalısınız.
Akaretler

Beşiktaş’ta gezilecek yerler arasında önemli bir yere sahip olan Akaretler, Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma tarihi Akaretler Sıraevleri ile bilinir. Beşiktaş ile Maçka arasında yer alan bu bölge, lüks mağazaları, şık kafeleri ve sanat galerileriyle hem tarihî hem de modern bir atmosfer sunar. Sultan Abdülaziz döneminde saray çalışanları için inşa edilen Akaretler Sıraevleri, bugün şehrin önemli sanat ve tasarım noktalarından biri haline gelmiştir. Beşiktaş Meydanı’ndan kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz Akaretler’e, toplu taşıma ile Kabataş, Taksim ve Şişli gibi merkezi noktalardan da kolayca gidilebilir. Bölgeyi ziyaret ettiğinizde, lüks butiklerde alışveriş yapabilir, galerileri gezebilir veya sıraevlerin estetik mimarisi eşliğinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Fotoğraf tutkunları için Akaretler’in sıraevleri ve dar sokakları harika kareler sunarken, bölgenin tarihi dokusu ile modern yaşamın harmanlanmış havası ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatır. Sitemizde yer alan ayrıntılı Akaretler yazımıza göz atmak isterseniz linke tıklamanız yeterli olacaktır.
Bonus: Akaretlere gelip Mikel Coffee’ye uğramadan dönmeyin. Balkon manzarası olan Akaret evleri ile harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.
Aşiyan Müzesi

Beşiktaş’ta gezilecek yerler arasında önemli bir yere sahip olan Aşiyan Müzesi, Rumelihisarı semtinde, Boğaziçi Üniversitesi’ne yakın bir konumda, Boğaz manzaralı bir tepede yer alır. Ünlü Türk edebiyatçısı Tevfik Fikret’in 1906 yılında inşa ettirdiği bu ev, şairin ölümünden sonra 1945 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Müzede, Tevfik Fikret’in kişisel eşyaları, el yazmaları, şiirleri ve tabloları sergilenmekte olup, Abdülhak Hamit Tarhan ve Yahya Kemal Beyatlı gibi edebiyatçıların eserlerine de yer verilir. Beşiktaş’tan otobüs veya minibüslerle rahatlıkla ulaşabilirsiniz müzeye. Edebiyatseverler için önemli bir durak olmasının yanı sıra, Boğaz’a karşı etkileyici bir manzara sunar. Girişin ücretsiz olduğu Aşiyan Müzesi, Pazartesi hariç haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müzenin hem iç mekanında hem de Boğaz’a nazır alanlarında fotoğraf çekilmelisiniz. Fakat profesyonel çekimler için ise izin alınması gerekmektedir.
Daha fazla gezilecek yer arayışındaysanız ve size rehber olacak bir site arıyorsanız Gezgin Penguen‘i hem Google’dan hem sosyal medyadan takip etmeyi unutmayın. Gezeceklere şimdiden iyi yolcular dileriz. 🙂 Gezin, görün, anın tadını çıkarın.