Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme çabalarının bir simgesi olarak kabul edilir. Saray, 1856 yılında Sultan Abdülmecid döneminde tamamlanmış olup, Batı tarzı mimarinin Osmanlı'daki ilk büyük örneklerindendir. Boğaz kıyısında, Beşiktaş sahilinde konumlanan Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı’nın geleneksel yapılarından farklı olarak Batılı çizgiler taşır. Sarayın adı, Osmanlı donanması için doldurulan bir bölge olan "Dolmabahçe" alanından gelir.
Aşiyan Müzesi, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde yer alan ve ünlü Türk edebiyatçısı Tevfik Fikret’in yaşadığı evin müzeye dönüştürülmesiyle oluşan önemli bir kültür merkezidir. Boğaz manzarasına karşı konumlanan bu müze, edebiyatseverler ve tarih meraklıları için İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Aşiyan Müzesi, Beşiktaş’ın Rumelihisarı semtinde, Boğaziçi Üniversitesi’ne yakın bir konumda yer alır. Aşiyan Müzesi’ne ulaşım oldukça kolaydır.
Akaretler, Beşiktaş’ın en canlı ve tarihi semtlerinden biridir. Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma sıralı evleri ve lüks mağazalarıyla bilinen bu bölge, hem tarihî hem de modern dokuyu bir araya getiren benzersiz bir atmosfere sahiptir. Özellikle tarihî Akaretler Sıraevleri, bölgenin en dikkat çekici yapıları arasındadır. Akaretler, Beşiktaş ilçesinde, Barbaros Bulvarı ve Maçka arasında yer almaktadır. Akaretler’e ulaşım son derece kolaydır. Beşiktaş Meydanı’ndan kısa bir yürüyüşle Akaretler’e ulaşabilirsiniz.
Ihlamur Kasrı İstanbul’un Beşiktaş semtinde yer alan, huzur dolu atmosferiyle şehrin kaosundan kaçmak isteyenler için harika bir kaçış noktasıdır. Hem tarihî hem de mimari anlamda önemli bir yapı olan bu kasır, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır.
Oldu da Beşiktaş'ı gezmek istediniz ya da işiniz düştüğü için gitmek zorunda kaldınız, o zaman sizlere biraz rehberlik yapalım. Anadolu'dan Avrupa'ya geçmiş mazlum köylüler gibi hissetmek istemiyorsanız okumaya devam edin. Beşiktaş'ta gezilecek yerler nerelermiş beraber bakalım.
İstanbul, her mevsimde olduğu gibi Kasım ve Aralık aylarında da sanatseverlere dopdolu bir takvim sunuyor. Şehrin dört bir yanında yer alan galeriler, müzeler ve kültür merkezlerinde düzenlenen sergiler, klasik sanattan çağdaş eserlere, fotoğraf sergilerinden enstalasyonlara kadar geniş bir yelpazede sanatseverleri ağırlıyor. İstanbul’un kültürel zenginliğini ve yaratıcı ruhunu yansıtan bu sergiler, yerli ve yabancı sanatçıların en yenilikçi ve çarpıcı eserlerini bir araya getiriyor.
Doğayla baş başa kalıp, yeşilin her tonunu görebileceğiniz, göletler ve kuş sesleri arasında kendinizi mutlu ve huzurlu hissedebileceğiniz bir ağaç müzesi burası. 1949'da İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi ve Orman Genel Müdürlüğü'nün iş birliği ile Bahçeköy - Kilyos yolu üzerine kurulmuştur. 296 hektarlık bir alan üzerinde dünyanın değişik köşelerinden getirilen birbirinden farklı 2000 bitki çeşidine ev sahipliği yapıyor.
İstanbul, bu mevsimde sarı, turuncu ve kırmızı yaprakların süslediği parkları, bahçeleri ve sahil noktalarıyla adeta bir sanat eseri gibi karşımıza çıkar. Şehirdeki tarihi ve doğal güzelliklerin sonbahar atmosferiyle buluştuğu noktaları keşfederken, hem ruhumuzu dinlendirin hem de İstanbul’un büyüleyici yüzünü bir kez daha keşfedin. Bu yazıda, sonbaharda İstanbul'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerleri inceleyeceğiz.